T.C. KÜLTÜR VE TURİZM BAKANLIĞI İstanbul Kartal İlçe Halk Kütüphanesi

KÖTÜ ÇOCUK

kotu-cocuk.jpg

Kötü Çocuk kitabı, okuyucuya siyahlığın içindeki minik beyaz bir noktanın hikayesini sunuyor. Genç yazar Büşra Küçük, oldukça akıcı bir hikayeyle karşımıza çıkıyor. Hikayenin kısa özeti ise şöyle:

Her şey on yedi yaşındaki bir genç kız olan Kayla'nın daha önce hiç görmediği babasının evine taşınmasıyla başlar. Babası annesinin hamile olduğunu öğrenince hazır olmadığını söyleyerek onları terk etmiş, bir daha da hiç aramamıştır. Kayla babasına oldukça sinirlidir, ne de olsa onca yıl babasız yaşamasına neden olmuştur. Babası Kayla'yı yeni bir okula yazdırır. Atahan Koleji'nde Kayla pek yalnızlık çekmese de babasıyla arasının berbat olması onu çok fazla etkilemektedir. Yeni okulunda Cansu ve Ömer adında iki yeni arkadaş edinir. Tabii bir de Meriç vardır; okulun burslularından Meriç Tuna. Karanlık ve kötü bir çocuktur, Kayla Meriç ile takılarak babasını cezalandırabileceğini düşünür. Öyle de olur. Meriç'in arkadaş grubuna takılmaya başlar, Meriç'in sık sık gittiği bir bara onunla beraber gider. Fakat bilmediği şey, Meriç ile takılan kızların Meriç'in kızı olduğudur. Ve Meriç'in kızları, Meriç'in düşmanlarının da hedefi olurlar. Meriç Kayla'yı bu konuda uyarır, fakat Kayla olayın ciddiyetinin farkında değildir. Meriç birkaç kez onun için birileriyle kavga eder, bir keresinde Kayla alışveriş merkezindeyken iki serseri tarafından kaçırılır. Onu kurtarıp serserileri döven yine Meriç olmuştur. Böylece aralarında bir şeyler olmaya başlar. Meriç kaba, düşüncesiz ve duygusuzdur fakat Kayla ona çoktan bağlanmaya başlamıştır bile. Fakat Kayla'nın bilmediği şeyler vardır.

Meriç çocukluğunda çok kötü şeyler yaşamıştır. Babasının annesini kendi yatağında aldattığına şahit olmuş, annesinin sinir krizlerine, psikolojik travmalarına tanıklık etmiştir. Bu nedenle de hiç kimseye güvenmemeye gizli bir yemin etmiştir adeta. Onu yalnızlığından, karanlığından kurtaran tek şey resim yapmaktır. İlerleyen zamanda bir resim yarışmasında okulunu Kayla'nın resmiyle temsil eder ve birinci olur. Kayla ona ilham vermiştir. Her ne kadar ne kendine ne Kayla ya itiraf edemese de Kayla'ya ihtiyacı vardır.

Meriç, resim yarışmasındaki birinciliğinden sonra şehirden taşınma gibi bir fikri vardır fakat bundan vazgeçmesine sebep olan şey yine Kayla olur. Birkaç sokak ötede bir çatı katı dairesi tutar. Artık orası Kayla ile vakit geçirdikleri yegane yer olacaktır. Sonunda Kayla'ya da kendine de onu sevdiğini itiraf eder. Tabii bu tek seferliktir, bunu bir daha asla söylemeyecektir.